Medicana International İstanbul Hastanesi Jinekolojik Onkoloji-Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Petek Balkanlı, rahim ağzı kanserlerinin sebepleri ve aşı önerileri ile alakalı açıklamalarda bulunmuş oldu. Üreme organlarını en sık etkileyen virüsün HPV virüsü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Balkanlı, “HPV virüsünün yüksek riskli tipleri preinvaziv ve invaziv lezyonlar dediğimiz kanserleşmeye giden kanser öncüsü lezyonlarla ilişkili bulunmuştur. Bu öncül lezyonlar ise seneler hemen sonra rahim ağzı kanserlerini oluşturulabilmektedir. Bu kanserler içinde en sık serviks (rahim ağzı) kanseri ile ilişkilidir ki bu kanserlerin ortalama yüzde 90 nedeni yüksek riskli HPV enfeksiyonlarıdır” dedi.
“HPV ilişkili rahatsızlıkların önlenmesinde lisanslanmış 3 aşı bulunmaktadır”
Prof. Dr. Balkanlı, “HPV aşılarıyla ilgili çalışmalar cevabında etkinlik, bağışıklık ve güvenlik açısından iyi sonuçlara ulaşılmıştır. Aşılamanın HPV insidansı, anogenital siğil ve preinvaziv rahatsızlıkları azaltmada etkinliği gösterilmiştir. Ancak, aşı uygulamasında ciddi zorluklar görülmektedir. Aşılamanın önündeki bariyerler maliyetini fazla olması, yapısal kısıtlılıklar ve sosyal ve malumat eksikliğine bağlı inanışlardır. HPV ilişkili rahatsızlıkların önlenmesinde 3 HPV aşısı lisanslanmıştır. İkili dediğimiz HPV 16-18 2 tipe karşı geliştirilmiş olan, dörtlü dediğimiz HPV 6-11-16-18 karşı müessir olan ve Dokuzlu aşı dediğimiz HPV tip 6-11-16-18-31-33-45-52-58 olan 9 tipe müessir olan aşılardır” ifadelerini kullandı.
“Aşı sonrası kanser öncüsü lezyonlarda azalma görülüyor”
Prof. Dr. Balkanlı, sözlerini şöyle tamamlamış oldu: “Dünya üstündeki birçok sıhhat örgütü 9-14 yaş arası kız ve erkek çocuklarına iki doz aşılama önerirken, 15 yaş ve üstüne 3 doz aşılama önermektedir. Yapılan çalışmalarda aşılanan ile aşılanmayan öbek karşılaştırıldığında yan etki açısından farklılık izlenmemiş olduğu gibi belirgin preinvazif lezyonlar dediğimiz kanser öncüsü lezyonlarda azalma olduğu gösterilmiştir. Aşıların kanseri engellemede ki etkinliğini gösteren veriler hemen hemen yeterli düzeyde delil bulmamıştır. Ancak bu durumun olası nedeni ilk aşılanan grupların henüz serviks kanseri görülme yaşına gelmemiş olması olabilir. Yapılan analizler cevabında aşılanan grup ile aşılanmayan öbek karşılaştırıldığında CIN 3 ve üzeri lezyonlarda yüzde 89, CIN2 ve üstü lezyonlarda yüzde 88 ve CIN1 ve üstü lezyonlarda yüzde 79 oranında azalma olduğu saptanmıştır. Kansere sebep olan HPV enfeksiyonlarının yüzde 80’ni 26 yaşından ilkin bulaşmış olmaktadır. Enfeksiyonların çoğunluğu 1-2 yıl içinde spontan olarak gerilemekte, ısrarcı HPV enfeksiyonu ise yüksek kanser riski oluşturmaktadır. Kanser öncüsü lezyonlar, kansere yol açan yüksek riskli HPV enfeksiyonlarından ortalama 5-10 sene sonrasında (25-35 yaşları) oluşmaktadır. Bu lezyonlardan gelişecek kanserler ise tekrar öncül lezyonlarda 5-10 sene sonrasında en sık 35 ile 45 yaşları arasında görülmektedir” dedi.