Vücutta görülen hastalıkların nerede ise hepsinde immün sistemin iyi ya da fena yönü var. İmmün sistem daima iyi yönde çalışmayıp kimi zaman kişiye zarar da verebiliyor. İmmün sistemi etkileyen koronavirüsün çoğu zaman solunum yolu hücrelerine tutunduğunu ve hücre içine yerleştiğini özetleyen Medicana International İstanbul Hastanesi İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Şengül, yakalandığı hastalığı ve yoğun bakımda yaşamış olduğu ‘sitokin fırtınası’ sürecini söyledi. İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Şengül, “Kişinin yaşamı onun tamamen iyi çalışmasına bağlı. Bu koronavirüs de ilgilendiriyor. Virüsün tesirleri kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Bazı insanoğlu virüsü almasına karşın hiçbir semptom görünmüyor. Bazı insanoğlu hızla kötüleşiyor, solunum yetmezliği yaşıyor, bir kısmı maalesef yaşamını kaybediyor. Bu virüsün değişik olduğundan meydana gelen bir tesir değil. Virüs aynı virüs fakat kişilerin bağışıklık sistemleri değişik tepki veriyor” diye konuştu.
Koronavirüsün hücreyi ele geçirdiğini ifade eden Prof. Dr. Ali Şengül, sitokin isminde olan vücudun müdafa hücrelerinin hastalıkla beraber verdiği tepkiyi kendi yaşamış olduğu süreçle beraber şöyleki söyledi:
“Bu aşamada vücudun bağışıklığı yabancı proteinleri görür ve uyarılarak bu tarz şeyleri yok etmeye çalışır. Eğer bunlara düzgüsel dozda bir cevap veriyorsa onu yok eder esasen. Kimi zaman organik bağışıklık yok edemez o vakit onlara özgü bazı silahlar üretir. Biz bunlara sitokin adını veriyoruz. Sitokinler salındıkları hücreden çevresindeki hücrelere bazı sinyaller iletirler. İşte bu sitokinler denetim edilmek zorunda. Bunlar eğer kontrolsüz salgılanırsa bu sefer aşırı reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında çevresinde ne var ise yıkıp çevredeki sağlam dokuları da öldürür. Bağışıklık sisteminiz tamamen kendi dokularınızı yok etmeye başlıyor. Bu durdurulamaz şelale halinde kendini fena bir noktaya götürüyor. Bunu durdurmazsanız hastayı kaybedebiliyorsunuz. Son olarak ‘sitokin fırtınası’ isminde olan vakası ben de yaşadım. Koronavirüse yakalandım, kullandığım ilaçlara karşın uzunca bir süre ateşim düşmedi. Durdurulamayan bir ateş, giderek artan bir nefes darlığı, nefes yetmezliği, bunun sonunda da her geçen saatinizin daha kötüye gittiğini hissediyorsunuz. İşte o vakit bu sitokinlerin reseptörlerini bloke eden bir ilaç kullandık. Olağanüstü bir halde birkaç saat içinde kendimi iyi hissettim. O reaksiyonu durdurduğunuz vakit vücut kendini oldukça acele toparlayıp bu kere onarım edebiliyor. Bu ilaç bağışıklık sisteminin sitokin fırtınası dediğimiz vakası yarattığı vakit kullanılıyor.”
İmmün sistemin genetik olarak aileden anne ve babadan alındığını ifade eden Prof. Dr. Şengül, “Bizim bu sistemi iyi yönetmemiz lazım. Bunu tertipli yaşayarak iyi yöneteceğiz. Tertipli yaşamdan kastım ise vaktinde ve kafi uyuyacaksınız. Spor yapacaksınız ve en önemlisi dengeli besleneceksiniz. Vitamin dengesi kesinlikle korunmalı. Bir tek C vitamini alarak bir yere varamazsınız. Tüm vitaminleri yeteri kadar almanız lazım. Demir, çinko, magnezyum hepsini dengeli şekilde vücuda almalısınız. Dengeli almazsanız immün sistem koordineli bir halde çalışamaz. Mor ve kırmızı renkli gıdalardan varlıklı beslenmek mühim. Bunların antioksidan değerleri yüksek. Rengarenk bir salata, içinde kırmızı, mor, yeşil sebzelerin olduğu bir salata yiyecek immün sistemin kuvvetli tutulması adına en kolay yol” tavsiyesinde bulunmuş oldu.
Kişinin immün sisteminin enerjisini anlaması adına bazı kodlara dikkat etmesi icap ettiğini vurgulayan İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Şengül şunları söylemiş oldu:
“Ilk olarak bugüne dek iyi mi yaşadığını gözden geçirmelidir. Bugüne dek kolay birkaç soğuk algınlığı haricinde ciddi bir hastalık yaşamadıysa kafi bir immün sisteme haizdir. İmmün yetmezliği dediğimiz vakalar doğuştan itibaren kendini belli eder. Bilhassa kalıtsal olanlarında şahıs kimi zaman ileri yaşlara bile ulaşamaz. Sonradan edinilen immün yetmezliklerde var. Bunlar da üst solunum yolu enfeksiyonları ve mide-bağırsak hastalıkları şeklinde sık sık emareler verir. Tertipli yaşamaya itina gösterin, tertipli uyuyun, egzersiz yapın ve stresten uzak durun burada stres de oldukça mühim. Aşırı stres immün sistemini baskılar.”